Stoacılık size nasıl yardım edebilir? (2)

Fatih Başar Kutlu
5 min readMay 4, 2021

--

Tüm mal varlığını kaybetmiş zengin bir tüccarla başlayıp, coğrafyamızın dört bir yanını gezerek, imparatorları, bilim insanlarını, aktrisleri, müzisyenleri ve daha tanımadığımız belki de yüzbinlerce kişiyi etkileyen yüzlerce yıllık bir düşünce birikimi: Stoacılık

Kaynak: Datakabinet Web Sitesi

Bir önceki yazımda kaldığımız yerden devam edecek olursak (okumayanlar için) hayattaki en büyük amacın ve yegane iyiliğin erdemli bir birey olabilmek olduğunu söyleyen Stoacılık, değindiğimiz üzere 4 ana erdem çerçevesinde bu erdemliliğin edinilebileceği görüşündedir;

  • Pratik Bilgelik: Karmaşık durumlar içerisinde dahi mantıklı, edinilen bilgilerimiz çerçevesinde ve sakin bir üslupla hareket edebilme ve fevriliğin ortaya çıkarabileceği geri dönüşü olamayacak hataları yapmamızı önleyebilme yetisi;
  • Ölçülülük: Hayatımızın her alanında, özkontrolümüzü daima elimizde bulundururak aşırıya kaçmamak ve yeteri ölçüde davranışlarımızı düzenleyebilmek için kendimizi dizginleyebilme yetisi. Bunu aynı zamanda kendimize dair hususlarda disiplinli davranabilme olarak da düşünebiliriz;
  • Adalet Anlayışı: Hoşumuza gitmese, bize karşı olsa ve hatta apaçık yanlış hareketlerde bulunulmuş dahi olsa bile karşımızdaki insana ve tabii diğer muhattap olduğumuz insanlara adil bir bakış açısıyla bakabilme ve buna göre hareketlerimizi düzenleyebilme yetisi;
  • Cesaret: Tabii cesaret denildiğinde aklımıza olağanüstü meselelerin gelmesi çok doğal, yalnızca bu beklenmedik hallerde cesur davranabilme değil aynı zamanda günlük meselelerimizde dahi açıklık ve dürüstlüğümüzden, doğru algımızdan taviz vermeyerek cesaret sergileyebilme yetisi.

Bu noktada, ünlü Stoacı filozoflardan bu erdemleri açıklayabilmek veya onlara dair örnek oluşturabilmek adına bazı alıntılar yapmanın doğru olacağını düşünüyorum;

  • Pratik Bilgelik:

Nasıl bazı taşlar demire dayanacak kadar sertse, taş kesilemez, dövülemez ve aşındırılamaz, aksine kendisine değen her şeyi köreltirse; nasıl bazı şeyler ateşle küle döndürülemez, aksine alevle sarıldığında bile sertliğini ve şeklini korursa; nasıl bazı sivri kayalar dibe doğru uzanarak denizin gücünü kırar ve sayısız çağ boyunca kamşılanmasına rağmen bu şiddetli öfkenin herhangi bir işaretini göstermezse, bilgenin ruhu da aynı şekilde sağlamdır ve bahsettiğim haksızlığa karşı tümüyle güvende olacak kadar güç toplamış haldedir.”

Seneca

Apollonius’tan Ahlaken özgür olmayı, talihin zarını görmezden gelen kesinlii, bir an için bile akıl haricinde başka bir bakış açısına sahip olmamayı; şiddetli acılarda, çocuğumu kaybettiğimde, geçmek bilmeyen hastalıklarda daima aynı kalabilmeyi; coşkunluğu ve rahatlığı bağdaştırabilen bir adamın yaşayan örneğini açıkça görebilmeyi; bir şeyi açıklarken sabırlı olmayı;.. öğrendim.”

Marcus Aurelius

[Apollonius of Chalcedon, günümüzde Kadıköy civarında bulunan bir antik kentten olduğu bilinen ve Romalı imparatorlara felsefe öğretmenliği yapmış Stoacı filozof]

  • Ölçülülük:

Bir şey yapmadan önce o şeyin öncesinde ve sonrasında olanları düşün, daha sonra o şeyi yapmak için harekete geç. Aksi halde sonraki aşamalardan hiçbirini gözünün önüne getirmediğin için başta coşkuyla işe girişeceksin, ama sonra bazı zorluklarla karşılaşınca rezil bir şekilde işi yarım bırakacaksın.”

Epiktetos

‘Huzur istiyorsan, pek az şey yap’ diyor Demokritos… Söylediğimiz ve yaptığımız şeylerin gereksiz olanlarından vazgeçersek, hem boş zamanımız hem de huzurumuz artar. Bu yüzden her seferinde şunu hatırlamak gerek: Bu gereksiz bir şey mi? Fakat yalnızca yaptığımız gereksiz işleri değil, gereksiz düşüncelerimizi de azaltmamız gerekir, böylelikle bunları gereksiz işler izlemez.”

“İşin özü yaşam kısadır. Şu anı ihtiyat ve adaletle işe yarar bir şekilde kullan. Rahatlarken bile makul ol.

Marcus Aurelius

Adalet Anlayışı:

“Bir yandan bütünden payına düşenden memnun olan, öte yandan yaptığı işlerde de adil ve cömert davranmaktan hoşnutluk duyan bir insan olarak yaşamaya çalış.”

“Şafakla birlikte, kendine şunları söyle: İşgüzar, nankör, küstah, hilekar, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğinden bu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm. Benimle aynı soydan gelen günahkar doğalı biriyle de sadece aynı kan ya da tohumdan geldiğimizden değil, aynı aklın(Logos) ve Tanrı’nın kutsallığının bir parçası olduğumuzdan akrabayız; bu yüzden akrabaların hiçbirinden bana zarar gelmez. Çünkü ne soydaşlarımdan biri beni kötü bir şeyle çevreledi, ne ben soydaşım olan birine öfkelendim, ne de birisinden nefret ettim. Zira ayaklar, eller, gözkapakları, altlı üstlü sıralı düşeler gibi birbirimize yardım için doğduk. Yani akrabaların birbirlerine aykırı davranması doğaya aykırıdır. Dolayısıyla birbirimize sinirlenmeyi ve birbirimize darılmayı engelledik.”

Marcus Aurelius

Cesaret:

“Zihninin yapılmasını gerekli gördüğü bir işi yaparken çoğu kişi bununla ilgili iyi düşünmese bile iş başında görünmekten çekinme. Bununla birlikte yaptığın doğru değilse, o işten tümüyle uzak dur; yaptığın doğruysa, seni yanlış bir şekilde kınayacak kişilerden niye korkasın?

“Küfürlü konuşmak tehlikelidir. Dolayısıyla böyle bir konuşma olduğunda, şartlar uygunsa, bu hataya düşen kişiyi uyarmaktan çekinme…

Epiktetos

En basit şekliyle bir örnek üzerinden açıklayacak olursak;

Bir arkadaşınızın, sizi arkadaş grubunuz içerisinde ya da sevdiğiniz insanların yanında, bilerek veya bilmeden küçük düşürecek şekilde davrandığını ve/veya konuştuğunu düşünelim.

Bu durumda öncelikle pratik bilgelik erdemine sahip olduğunuzu gösterek, sizi küçük düşürmeye çalışmasından ötürü sinirlenip kontrolünüzü kaybetmeyi önlemeniz ve mantıklı davranabilmek için gereken düzeyde sakinliğinizi korumanız gerekir.

Daha sonra, cesaretinizi göstererek, ve elbette Epiktetos’un da başka bir örnek üzerinden belirttiği üzere, şartların uygunluğu düzeyinde, arkadaşınızın yaptığı hareketlerin ikili ilişkilerinize ve makuliyete uygun olmadığını ve bundan rahatsızlık duyduğunuzu açık bir şekilde belirtmeniz gerekir.

Ancak, burada bir diğer önemli erdemi sergilemeniz ve yapacağınız uyarıda ve tabii devamındaki konuşmanızda, hareketle ölçülülüğünüzü kaybetmeden ve dolayısıyla arkadaşınızın düştüğü hatayı tekrarlamayarak, onu bu grubunuz içerisinde rencide etmeden uyarınızı yapmanız gerekir. Belki düşmanınız olmayabilir ama şu fikri aklınızda tutarak uyarınızı şekillendirmekte fayda göreceksiniz: “Alınabilecek en iyi intikam, düşmanın gibi olmamaktır.” — Marcus Aurelius

Son olarak, patavatsızca davranan arkadaşınıza dair adil bakış açınızı korumanız gerekebilir. Kendisi belki yaptığının bir kötülük olduğunun ya da ne kadar büyük bir kötülük olduğunun ve sizi incittiğinin farkında olmayabilir. Veya bunu bilerek ve özellikle sizi incitmek için dahi yapıyor olabilir. Ancak Epiktetos’un söylediği üzere “Birisi sizi kışkırtmada başarılı oluyorsa, zihninin bu provokasyonda suç ortağı olduğunun farkına var.”

Ve tabii örneğimiz üzerinden yola çıkarak, öncelikle böylesi bir durumu olabildiğince engelleyemeye çalışmak adına şu önemli aforizmayı da kendimize düstur edinmek, şüphesi fayda sağlayacaktır: “Yanlış bir arkadaşlık en kötüsüdür, ne pahasına olursa olsun bundan kaçın.” — Marcus Aurelius

Tek ve basit bir örnek üzerinden olabildiğince anlatmaya çalıştığım bu 4 ana erdemin yanısıra hayatımızın gidişatında kendimize daima anımsatmamız gereken iki önemli uyarıya da değinmemiz gerekir;

  • Amor Fati: Kader Aşkı ya da kendimize yönelik bir “Kaderini sev.” uyarısı olarak da düşünülebilir;
  • Memento Mori: “Öleceğini hatırla”, doğrudan anlaşılabileceği üzere, bu hayatımızın bilmediğimiz bir anda sonlanacağını ve bunun bir sonraki anımızdan 70 yıl sonraki anımıza kadar herhangi biri olabileceğini anımsamamıza yönelik bir özuyarı.

Bir sonraki yazımızda da bu iki ifadeyi ele almak üzere;

Okuduğunuz için teşekkürler!

Yazının uzunluğu için kusura bakma, işte sana bir patates!

--

--

Fatih Başar Kutlu

I'm %99. [MSc in IR, UniMi] | — |PS: I’m using my friends Paypal Account for tips. Thanks for you attention and support! ^^ | — |