Stoacılık size nasıl yardım edebilir?

Fatih Başar Kutlu
3 min readMay 1, 2021

--

Evden çok uzakta olduğunuzu düşünün, başka bir kıtada… Nakit paranız cebinizden düşmüş ve birden gelen bir haber şirketinizin bir gecede tüm hisselerinin battığını ve tüm mal varlığınızın yok olduğunu söylüyor. Böyle bir durumda ne yapardınız?

Kaynak | “Youtube: Einzelgänger — How Epictetus Keeps Calm”

İsa’dan önce 334–262 yılları arasında yaşamış olan Kıbrıslı Zenon, işte buna benzer bir durumda yüzyıllardır süregelecek bir felsefenin temellerini atmıştı: Stoacılık

Zengin bir tüccar olan Zenon (Zeno of Citium), Fenike’den Pire kentine doğru çıktığı yolculukta geçirdiği gemi kazası ile tüm malvarlığını kaybetmişti. Kazadan sağ kurtularak Atina’ya gelmiş ve öylesine bir kitap dükkanına girerek kitapları kurcalarken birçok hoşuna giden kitabın girişinde Sokrates’in çizimini gören Zeno, kitapçıya Sokrates’i nerede bulabileceğini sordu. Kitapçı ise, şanseseri civardan geçen ünlü Kinik filozof Krates’i göstermişti. İşte, dünyaca ünlü imparatorları, sanatçıları, işadamlarını ve belki sayısız başka alandan kişiyi etkileyen Stoacılık felsefesinin temelleri birçok dış müdahaleyi barındıran bu ufak hikayeyle başladı.

Temeli genel bir mantık anlayışı ve doğal uyumluluk üzerine kurulu kişisel etik kurallar üzerine kurulu olan Stoacılık, ünlü savunucuları arasında Roma İmparatoru Marcus Aurelius’tan bir zamanlar köle olan Epiktetos’a kadar geniş yelpazede, tüm sosyal sınıflara hitap edebilecek bir yapıdadır. Bizim için ilgi çekici bir diğer nokta da, Stoacılığa önemli katkılarda bulunmuş olan bu filozofların birçoğunun içinde bulunduğumuz coğrafyalarda doğup büyümüş olmasıdır. Felsefenin temellerini attığı kabul edilen Zenon, Kıbrıs’ta; en önemli isimlerden biri olan Epiktetos, Pamukkale’de; Stoacı Fiziğe katkılar sağlamış, Panteizm ve Materyalizm ile içiçe bir anlayış geliştirmiş olan Kleanthes, Ayvacık’ta; ve Kleanthes’in öğrencisi olan Hrisippos da Mersin’de dünyaya gelmiştir. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz coğrafyayla Stoacılık arasında da retrospektif bir bağ kurmak mümkündür elbet.

Peki Stoacılık ne demektir ve bize ne söyler? Başta Zenonizm olarak anılsa da daha sonraları kişisel bir kült halini almaması için felsefenin yeni adı, Atina’da bulunan Agora’nın kuzey yönündeki, mitik ve tarihi savaş sahneleriyle donatılmış kolonlarından (Stoa Poikile, Boyalı Veranda) yola çıkarak Stoacılık olarak belirlenmiştir. Günümüze kadar etkili bir şekilde devam edebilmiş olan Stoacılık, basite indirgemesi oldukça zor olsa da, özünde hiçbir şeyin kendi başına iyi veya kötü olamayacağı (adiaphora) ancak yalnızca erdemli olmanın iyi olabileceği düşüncesi çerçevesinde şekillenmiştir.

Stoacılığa göre bir kişi yaşamı boyunca erdemli olmaya çabalamalıdır, bunu ise ancak doğasıyla uygun yaşamayı kabul ederek başarabilir. Bu noktada, hatalı muhakeme sonucu ortaya çıkabilecek duygularımızın bizi yanlış yönlendirmesini önlememiz, dolayısıyla fevrilikten uzakta bir davranış hali içerisinde olmamız gerekir. Başta, fevri hislerimizin tepkilerini dizginleyebilirsek, kontrolümüz dışında olan hiçbir şeyin iyi veya kötü olmadığını ve esasında bizim bu şeylere ilişkin düşüncelerimizin onları kötü veya iyi olarak nitelendirdiğini bilerek hareket edersek, rasyonel davranışlar sergileyebilmemiz daha mümkün olur. Önemli bir diğer nokta da, kişinin felsefesini yalnızca söylem üzerinde değil, en başarılı haliyle, yaşayarak davranışlarına yansıtmasıyla gerçekleştirmesidir.

Stoacılığa göre tüm olaylar neden-sonuç ilişkisiyle, evrenin rasyonel yapısı içerisinde bir ağ misali gerçekleşmektedir ki bunu; Logos olarak adlandırırlar. Yukarda bahsettiğimiz üzere, dışımızdaki olayların kendi başına iyi veya kötü olmaması ve özyargılamamız ile bunlara nitelik kazandırabiliyor olmamızdan yola çıkarak, Stoacılığın temelinde, kişinin kendi özyargısı üzerinde ustalaşması olduğunu düşünürsek; Stoacıların, ütopik bir uyum dünyası hayali yerine mevcut dünyayı olduğu haliyle algılayıp kabul etmek üzerine kurulu bir yapıları olduğunu söylemek de mümkündür. Dünyayı olduğu şekliyle kabul etmek ve kendini bunun üzerine geliştirmek amacıyla Stoacılık için 4 ana erdem ortaya koymuştur;

  • Pratik Bilgelik,
  • Ölçülülük,
  • Adalet Anlayışı,
  • Cesaret

Yazının daha uzun ve bilgi bombardımanı altında ezecek bir hal almaması için şimdilik burada noktalayalım. Daha sonra, başta bu kavramlar olmak üzere devam niteliğinde bir diğer yazı ile konunun inceliklerine değineceğim.

Okduğunuz için teşekkürler!

--

--

Fatih Başar Kutlu

I'm %99. [MSc in IR, UniMi] | — |PS: I’m using my friends Paypal Account for tips. Thanks for you attention and support! ^^ | — |