Öz Disiplin Geliştirmek

Fatih Başar Kutlu
4 min readMay 16, 2021

--

Yaşamımızda belirli bir başarı skalasını yakalamak için yapmamız gerekenler ve izlememiz gereken yöntemler kişiden kişiye ve konudan konuya büyük değişiklikler gösterebilmekte. En basit örnekten yola çıkmamız gerekirse, kimisi için dersleri günü gününe takip ederek notlar almak ve sonrasında bu notları bir kez gözden geçirmek bir dersin sınavını geçmek için yeterli olabilirken, kimileri için de bahse konu dersin kitabını ayrıntılarıyla incelemek daha işlevsel olabiliyor. Ancak, tüm bu farklı deneyimlerimize geçmeden yolun en başında hepimizin yapması gereken bir şey var: Öz Disiplin Geliştirmek

Kaynak: Disiplin Grubu Disiplin Albüm Kapağı

Öncelikle disiplin ve öz disiplin kavramlarını ne anlamda kullandığımızı anlamamız gerekir. Disiplin, sözlük anlamıyla “Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu”nu ifade ederken, öz disiplin de bu disiplinli yaklaşımı kişinin kendi hedeflerine ulaşabilmek adına, kendi yaşantısında uygulaması olarak düşünebiliriz.

Şüphesiz bu hayatta olduğumuz sürece bir değer üretebilmek, kendimizi ve insanlığı ileriye götürebilmek adına veya daha minimal bir bakış açısından, daha rahat bir hayat sürebilmek adına muhakkak yapabileceğimiz birçok şey vardır. Kimsenin mutsuz ve umutsuz bir yaşamı, mutlu ve gelecek vaadeden bir yaşama tercih etmeyeceğini düşünürsek, yapacağımız bu tercihi çabalarımız ve yavaş dahi olsa kaydedeceğimiz ilerleme ile destekleyerek, ümidimizi daima ayakta tutmamız ve hedeflerimize ulaşmak yoluyla kendimizi gerçekleştirmemiz gerekir.

İşte bu konuda, öz disiplin en çok ihtiyacımız olan edim olarak karşımıza çıkar. Daha önceki yazılarımızda(okumak isteyenler için; 1, 2, 3, 4) çokça kez değindiğimiz, Roma İmparatorluğunun Beş İyi İmparatorlarından sonuncusu Marcus Aurelius, bizlere çağlar öncesinden oldukça kıymetli ve aslında kendisi için kaleme aldığı tavsiyeleriyle yardım elini uzatıyor. Gelin disiplinli bir hayat için kendisine söylediği bu tavsiyelerden önemli olanlarını sırayla ele alalım;

1) Kendi amacını bul.

“Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: “İnsanlık görevi için kalkıyorum.” Eğer bunun için doğduysam, bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? (…) Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın düzenine katkıda bulunduklarını görmüyor musun? Ve insanların görevlerini yerine getirmesini istemiyorsun öyle mi? Kendi doğanın sana buyurduklarını yapmakta acele etmeyeceksin öyle mi?”

Yaşamda, ufacık bir anlık boşluğunuzda, kafanızı içinde bulunduğunuz yoğunluktan ve boğuntudan kaldırıp etrafınıza, doğaya ve onun nasıl işlediğine bir bakacak fırsatınız olursa, aşağı yukarı tüm canlıların ve hatta cansızların dahi bu sistemin devamlılığı için bir noktada katkı sağlamak üzerine çabaladığını görürsünüz. Sistemimiz her ne kadar kusursuz olmasa da, optimal seviyede ilerleyebilmesi için bu oto-programlanmış yapısal harekete ihtiyaç duymaktadır. İşte bu noktada, bir arının bal yapmaktan şikayet ettiğini göremezsiniz ya da bir ineğin süt vermekten üşendiğini… Yaşam, amacı olan varlıkların sistematik çabasının bütünüdür aslında. Dolayısıyla, başarılı bir birey olabilmek için her şeyden önce “Ne konuda başarılı olmak istiyorum” sorusunu, kendimizi iyice tanıyarak yanıtlamamız gerekmektedir. İşte bu sorunun yanıtı, bizi her sabah sıcak yatağımızdan kaldıracak motivasyonu sağlayacaktır. Montaigne’in de dediği üzere: “Hedefi olmayan kişiye hiçbir rüzgar yardım edemez.”(Kaynak)

2) Kendine inan! Hedefine odaklan.

“Akıl sahibi bir ruhun kendine has özellikleri şunlardır: Kendini görür, kendini inceler, kendine dilediği şekli verir. Bitkilerin meyveleri ve akılsız hayvanların ürünleri başkaları tarafından toplanırken, akıl sahibi ruh kendi ürününü kendisi toplar, hayatının sınırları nerede belirlenmiş olursa olsun kendi hedefine erişir.”

Kendimize uygun hedefi belirledikten sonra bizi bu yolda çaba göstermekten ve hedefimize ulaşmaktan caydırabilecek oldukça fazla zihinsel engelle karşılaşmamız mümkündür. Çok güzel bir oyun tasarlamak istiyor olabilirsiniz hem de hiç kodlama bilmiyor olmanıza rağmen, bir profesyonel gibi gitar çalmak istiyor olabilirsiniz henüz elinize hiçbir telli çalgıyı almamışken… Bunların hiçbiri, bu başarıları elde edemeyeceğiniz anlamına gelmez. Çünkü dünyanın en iyi oyun tasarımcılarının da klavyeyi ilk kez ellerine aldıkları anları oldu, tarihin en başarılı gitaristlerinin de aynı şekilde ilk kez gitar gördükleri bir an.

Hedefi belirlemenizin ardından bu hedefe yönelik ve aynı zamanda size dair en uygun planı oluşturmakla işe başlayın. Hedefinizi başaracağınıza dair kendinize inancınız tam olsun. Kendi belirlediğiniz bu hedef, aklınızda olabilecek bir potansiyel olarak göründüyse, şüphesiz gerçekleştirilebilecek bir hedeftir.

Bu noktada özellikle dış etkilerle değişebilecek ruh halinizi, yaşamınızın kısa veya uzun süreli olarak değişebilecek yoğunluğunu ve aynı şekilde diğer tüm etkenleri de göz önünde bulundurarak, yavaş ve küçük adımlarla dahi olsa hedefinize ilerlemeyi devam ettirmeniz gerekir. Belki bu sebepler sizi ulaşmaktan bir gün ya da bir hafta uzaklaştıracak ancak en sonunda o hedefe varacağınızdan hiç şüpheniz olmasın!

Uzun tempolu bu hedef koşularımızda bize yardımı dokunacak bir diğer yaklaşım da maceramız içerisine yerleştireceğimiz dönüm noktaları, kilometre taşları olacaktır. Bir kitap yazmak istiyorsanız, önce yazar olma konusunda okumanız gereken kaynakların listesini yapın. Bu kaynakları okuduğunuzda, bir dönüm noktasına erişmiş ve kendinizi hedefinize ilerleyen başarılı birisi olarak göreceksiniz. Bu sizi daha da motive edecektir. Böylece hedefinizin ne kadar zor ve uzak olduğu hissiyle bunalarak pes etmenin de önüne geçebilirsiniz. Unutmamak gerekir ki bin adımlık bir merdiven bile bir basamak ile başlar.

3) Yaşamını hedefine göre şekillendir.

“Nasıl iyi bir insan olunabileceği hakkında daha fazla konuşma, iyi bir insan ol!”

Güzel bir hedefimiz ve hatta kağıt üzerinde başarılı görünen bir planımız olsa dahi çoğu kişi için başarısızlık kaçınılmaz olabiliyor. Peki burada hata nerde?

Doğru analiz edilerek belirlenmiş bir hedef ve başarılı bir şekilde ortaya konmuş bir plan, ancak bu uğurda çabalarınızda ısrar ederseniz sizi başarıya eriştirebilir. Her sabah kalktığınızda bu hedefiniz aklınızda olarak uyanın, o gün için yaptığınız planı takip etmeyi ve o gün adına belirlediğiniz mini hedefinize ulaşmayı ihmal etmeyin. Uzun vadede başarılı olmak istiyorsak, kısa vadede hedefimize ilişkin davranışlarımızı alışkanlık ederek sürekli tekrar etmemiz, zihnimizi buna uygun şekilde eğitmemiz gerekmektedir.

Hepimizin kolaylıkla kendi üzerinde deneyerek bu sonuca varabileceği üzere, insan zihni süreklilik üzerine kuruludur. Çok kalın bir kitabı, en kısa sürede okumuş olmanızdan ziyade tekrar tekrar okumanız, onu hatırlamanızı sağlayacaktır. Her sabah kalkıp balkona çıkarak ferah bir hava alırsanız ya da bir bardak su içerseniz, belirli bir süre sonra vücudunuzun ve tabii zihninizin artık bu davranışı otomatikleşmiş bir sabah ritüeli gibi algıladığını görebilirsiniz. İnsan doğası, tekrarların bütünüdür. Hedefinize başarılı adımlarla ilerlemek için her gün belirlediğiniz plan doğrultusunda muhakkak adım atmanız gerekir.

Yazımızın kolay okunabilirliği açısından, şimdilik burada noktalamak sanırım daha doğru olur. Bir sonraki yazıda da Marcus Aurelius’un hedefe giden yolda bize verdiği önemli diğer tavsiyeleri ele alarak konuyu işlemek üzere;

Okuduğunuz için teşekkürler!

--

--

Fatih Başar Kutlu

I'm %99. [MSc in IR, UniMi] | — |PS: I’m using my friends Paypal Account for tips. Thanks for you attention and support! ^^ | — |